30 Haziran 2018 Cumartesi

Kitap Kurdu Problemleri 1

(fotoğraf tam olarak asdjzahaha neyse ki etrafımdaki kitaplar durumu kurtarmış)


Bu yazıya neden böyle bir başlık attım? 


2 aydır kitap yorumları yazmamış olduğum için olmasın!
Evet tam da bu sebepten. Mart ayından sonra hayatım birbirine girdi. Sınavlar, sene sonu, Bursa'dan Kırşehir'e yaptığım minik göç felan felan derken anca kitap okumaya fırsat bulabilirdim. Kitaplarının yorumuna ise eve gelişimin yaklaşık 34.gününde vakit bulabildim. 
Eve geldikten sonra üzerime bir atalet çöktü, üzerinize afiyet baya yatağın aşağısı yukarısı üstü altı demeden yatıyorDum.
Hafiften toparlanma aşamasındayım. 
Bu kısımda kınayacak olan varsa Mabel'den A Canım parçası kendisine armağan olsun. 
Bu ufak tefek bahaneler kısmını fazla da uzatmadan kitaplara üşüşelim?





Sahaftan 4 liraya aldığım tek solukta okunup 40 solukta hazmedilen eser 
Ben çok şey öğrendim.
Bunu bulamazsınız belki ama sahaflarda ne inciler var görüyorsunuz değil mi?







Gezi.
Şehirler ve şehirlerin ruhunu oluşturan insanlar.
Asya; anavatanımız. İnşallah ilerde bu kitabı alıp o şehirleri gezerken tekrar okumak nasip olur.
Yazarı ilk defa okuyorum. Dili çok tatlı geldi. Kendisi program yapımcısı olduğu için kitabı okurken güzel bir seyre dalabiliyorsunuz. 
Yani ben de öyle oldu.
Sevdim!






Hiç sevmedim!
Yazarını araştırmadan başlayıp hayal kırıklığına düştüğüm kitap. büyük düştüm.
bulutlarla alakası yok.
Kendi varoşsal sıkıntılarını yazan bir yazar. Ne kadar yazar?
Oturup tartışabiliriz.







Oh be!
Aliya İzzetbegoviç güzelliği...
Okumadığım bir iki kitabı kaldı.
İslam değişmeli mi?
Yeniden İslam mı Yeni İslam mı? 
Çok güzel sorunlara çok güzel cevaplar bu incecik kitapta.






Biraz da roman havası...
Abbas Maaroufi İranlı meşhur bir edebiyatçı. Biraz çevirmen azizliğine uğramış olsa da dramın dibine vuran -adından da belli olsa gerek- bir kitap.
cep boyunu alıp bir yolculuğa rahatlıkla sığdırabileceğiniz nicelik ve nitelikte.
Türk romanlarına ara vermeyi düşündüğünüz zaman aklınız da olsun.
Ama İran filmlerini hatırlayıp o dehşette bir beklenti içine de girmemek lazım.





Yine yeniden Aliya!
Hem de bu sefer ince,az sayfalı değil de dolu dolu, kalın mı kalın bir kitabıylayım; Özgürlüğe Kaçışım...
Aliya'nın hapis anılarından, hapiste tuttuğu notlardan, mektuplarından derlenmiş muhteşem bir eser.
Hapiste bir insanın düşünerek, düşüncelerle ışıldaması...
ÇOK TAVSİYE!






zerdüşt kim niçeeee?

Bol bol felsefe. Kült eserlerden araya bir iki tane sıkıştırayım derken elime Nietzsche geçti.
Bir Zerdüşt'ün dağda bayırda yolda şehirde konuşmaları, kafayı sıyırışlarını anlatıyor. 
Bazen yok, bazen değil yüzde seksen, cümlelerinin sonu yok. 

Bir anlamı var mı?En azından benim için yok. Niçe yazarken çok anlamlı gibi gelmiş galiba ona.

Bir zamanlar felsefeyi severdim sonra içime realizm kaçtı. Şu an 'hiç olmazsa arada sırada ara, bir alo de' mesafesinde felsefeyle olan ilişkim.
İlerde daha fazla ilgi duyar mıyım? 
Sanmıyorum.





İnsan, insan gibi, insan olarak hür olmasını bilmezse, hür olamazsa, o zaman kurtlar, kuşlar gibi hür sanır kendini.

Sanılardan geçip Hakka yürüyelim.sa.


2 yorum:

  1. Uzun zamandır kitap okuyamıyorum, çok büyük eksiklik. Yeniden başlıyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Asyanın Kandilleri ilgimi çekecek gibi görünüyor ;)

    YanıtlaSil