8 Nisan 2018 Pazar

Marttaki Kitaplar






Mart kapıdan baktırır kitap kahve yaptırır


Geldi mi ayın sonu?
(edit: yazıyı martta yazdım😅)
Giden gitmiştir biz elimizde kalanlara bakalım.
Felsefe yapmaktan selam vermeyi unuttum.
Af eder misiniz?
Merhaba...
Bahar gelirken kıpır kıpır olan içimize uyum sağlayıp hemen sadede geçelim







Evet yeni okudum. 
Tamam ya vurmayın yeter.
Nedendir bilmiyorum bu kitabı okumak için çok çok geç kalmış hissettim.
Benim bu kitabı 5-6 kez okumuş, ufaktan ezbere almış olmam lazımdı sanki.
Eminim siz de bitirince öyle hissedeceksiniz.
Kitabın bir tanecik kötülüğünü gördüm; çok kısa çoook.






Gençlik Merkezindeki kitap halkamız ile beraber aldığımız bu kitap lise kategorisindeydi.
Acaba bundan üniversite kategorisinin haberi var mı?
Hayatımda okuduğum en dolu kitaplardan biriydi.
Sadece Osmanlı tarihi değil, kaybolan kültürümüzden de bir çok yitik hazine parçaları vardı.
Dili o kadar yakın, akıcı ve sarmalayan bir dil ki; Ahmet Sırrı Arvas geçiyor karşınıza anlatıyor.
Siz de kah ağlıyor kah gülüyor; çayınızı yudumluyorsunuz.
Tarihi kitapları seviyorum ama akıcı anlatımı olan bir kitap arıyorsanız buyrun Hikaye Tadında Osmanlı.







Ayın en ağır kitabına gelinceee...
İsyan Ahlakı ama o isyanın ahlakı değil.
Nasıl mı yani?
İşte kitap tam olarak böyle bir kitap.
Felsefe sevenler zaten sever.
Ama işin felsefesini anlamaya çalışırken temel seviye de bu kitap iş görmez diye düşünüyorum.
Ama felsefe geçmişi olan biri iseniz Nurettin Topçu zaten sizin üstadınız ola gerek. Ya da az çok duymuş olmanız lazım.
Kendisi Türkiye'de harcanan isimlerden top10 listesinde bir yazar, düşünür, müderris.
Akademik olarak emsallerine şapka çıkarttıracak kadar donanıma sahip olmasına rağmen kendisini lise öğretmenliğine mahkum etmişler.
Kısaca altyapı isteyen bir kitap idi.







Ha ay sonu Ha gün sonu!
İkisi de son ve sonlar masal gibi bitmeli.
Masalları sevmek ruhumda var.
Peri sultanları, dev anaları, kırk kilitli hanlar, emret diye aniden ortaya çıkan Araplar, her zaman abilerinden akıllı olan 3.numaralı küçük kardeşler....
Hayal gücünüzün çekim alanına girer mi bilmiyorum ama ders vermenin, doğruluğu, dürüstlüğü anlatmanın daha güzel bir yönü olabilir mi masallarımız varken?
Her kitaplığa bir tane lazım.






Eveeet...
Tabi ki bir ayda meali bitirmedim.
Yaklaşık 12 hafta/3 aydır okuyordum, bitirmem Mart ayına nasip oldu.
İnstagram takipçilerim bilir; günlük 10 sayfa ile başladım. Daha sonraları 20 sayfaya çıkarıp tabiri caizse 7.Meal hatmimi tamamlamış oldum.
İlk meal hatmimi ilkokul 5 de iken (benim zamanımda 4+4+4 yoktu ) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi hocam ile beraber yapmıştık.
Sonra alışkanlık oldu vakit buldukça özellikle uzun kış gecelerinin olduğu aylarda hatmetmeye başladım.


Ancak sonradan anladım ki meal yerine tefsir okumak çok daha karlı bir iş.
Çünkü ayetler o kadar büyük anlamlar içeriyor ki sadece kelime anlamlarının toplanıp cümleler kurulması kısır kalıyor. 
Belki baştan sona değil de arada bir surenin mealini, aklıma takılan konu ile ilgili ayetlerin meallerini okumak daha iyi olacak diye düşünüp bundan sonra tefsir okumayı düşünüyorum.

Ancak tefsirler 10-15 cilt felan oluyor diye ne yapsam bilemedim. Medrese iken okuduğumuz Safvetüt Tefasir 7.ciltlik bir tefsir idi. Belki onun gibi daha öz, 3-4 ay içerisinde tamamlanması mümkün tefsir kitaplarını araştırıp bulabilirim.
Eğer böyle bir tefsir biliyorsanız noolur yazın 



Bu ay bu kadar kitap kemirdim.Bana afiyet size de ışık olsun.Vesselam