26 Kasım 2017 Pazar

Kırmızı Saçlı Kadın

 ‘’ hayat efsaneyi  tekrar  eder… ‘’






   Geçen hafta merakla okumayı beklediğim Kırmızı Saçlı Kitabı bitirdim. İlk defa Orhan Pamuk’un kalemiyle tanıştığım için bir şeyler paylaşmak geldi içimden.

Farklı görüşlerden olduğumuz için okurken elimden geldiğince objektif olmaya çalıştım, inşallah başarabilmişimdir.

Penceremi açıyorum;  kurgusu son derece lezizdi.  Hep klişeleşecek diye korkuyla okudum ama beni  yanılttı. Senaryosu titizlikle yazılmış, en sevdiğim tekniklerden biri olan efsanelerle süsleme tekniği kullanılmıştı.

Betimlemeleri pek fazla kullanmasa da odak noktasını kurguya çevirdiği için az betimleme yapmakla doğru bir tercih yapmış.

Bir daha Orhan Pamuk okur muyum?   Tabi ki…

Ne zaman kendi pencerenizden sıkılırsanız  farklı pencereden bir yazarı okuyun. Bu karakterinizden, yaşam tarzından ödün vermek anlamına gelmez.  Aksine ufkunuzu genişletir, ilerde o pencerelerde gördüğünüz ışıklar yağar üstünüze.

Son olarak;  ‘’ ..birey olma merakı yüzünden değil birey kendi bile olamayanlar…’’ .
Kitabın en sevdiğim kısımlarından biriydi bu cümlenin geçtiği yer. 
  Ben bir bireyim, her çocuk bir bireydir, bireyler özgürdür diye ezber yaptığımız modern dünyanın kalıp cümlelerine güzel bir bakış açısı sunmuştu.  Cümleleri altlarını çift çizgi çizdim. Kitap özetleri, yorumları yaptığım not defterime de kayıt ettim.


Benden bu kadar değerli  okuyan. Yeni pencereler keşfetme ümidiyle, selam ile…




Kitabı okurken, bu yayını yazarken yeni keşfettiğim çok güzel bir parça ile kulaklarımı kapattım; Owl City- Fireflies 🎵